Selamlar.

Bir arkadaşım, saçlarının dökülmesini eczaneden aldığı zigavus adlı şampuanın içine, bir kutu doğum kontrol hapı(ezilmiş) ve bir tüp bepanthene dökerek engellediğini, hatta saçlarının belli bir ölçüde tekrar çıktığını söyledi.

Şimdi ben bu formülü kullanacağım da, doğum kontrol hapının erkek üzerinde ne gibi yan etkileri olabilir? Sonuçta östrojen barındırdığını biliyorum.

Konu hakkında bilgi sahibi arkadaşlar cevap verirse çok memnun olurum. Saç yapalım derken, göz çıkarmayalım.

Teşekkür ederim.

Listesine nereden erisebilirim? Teşekkürler.

1 - örgü elbise diyesim var böyle tek parça elbise ama yün örülmüş gibi filan. bunların özel bi ismi var mı? örgü elbise yazdım bu çıktı mesela bunun gibi. bence güzel, giyiniz.

pratikelisi.com

2 - siyah beyaz kareli mont istiyorum. bunu da arattım ama istediğim gibi bişey çıkmadı. aşağıdaki gibi hatta daha küçük kareleri olan böyle değil ne biliyim daha kalın bişey gibi. nerelerde bulabilirim acaba?

mcdn01.gittigidiyor.net

3 - internet üzerinde grupların tişörtlerini satan bi yer biliyor musunuz? tamam standart her yerde satılan tişörtler var da daha küçük grupların filan. grupların kendi sitelerinde de olabiliyor da toplu halde bi yerlerde var mıdır acaba? threadless'ta filan yok gördüğüm kadarıyla.

yazsaniza sadece 1 tane ama

Kuzenim Eylül ayında evlendi. Benim eşim fotomuhabir ve profesyonel fotoğrafçı. Kuzenimle konuştum, size küçük bir düğün hediyemiz olsun, Koç Müzesinde fotoğraflarınızı çekelim dedim. Çok sevindi, nikah günü eşim gitti, gelin ve damadın Koç Müzesinde fotoğraflarını çekti.

Ben o çekime gitmedim, direkt nikah salonuna gittim. Akşam da bir restoranda davet verildi. Eşim çok yorgundu ama, rica ettim kendisinden yanına yine dslr fotoğraf makinasını aldı ve fotoğraf çekti. Herneyse buraya kadar her şey tamam.

Fotoğrafları kuzenim çok beğendi. Teşekkür etti vb. Herkes gayet mutlu. Ben fotoğrafları kuzenime teslim ettim.

Bu arada Koç Müzesindeki çekime, kuzenim arkadaşlarını da çağırmış, (dedim ya ben gitmedim bile) onlarla da bir kaç poz çektirmiş.

Dün kuzenimin kayınvalidesi bana Facebooktan mesaj atmış. Akşam yemeğinde çektiğimiz fotoları istemiş, ben de gönderdim. Sanırım kendisinin ve oğlan tarafının olduğu fotoları indirememiş. Açmış ağzını yummuş gözünü. Siz bize değer vermediniz, gelinin arkadaşlarını baştacı ettiniz. Madem fotoğraf işini üstünüze aldınız, adam gibi yapsaydınız. Saydırdı kadın yani.

Şok oldum. Dedim ki, .... Hanım, önceden konuşulan bir şey yoktu, üstümüze bir vazife filan da almadık ki. Orda fotoğraf çekmeyebilirdik bile, eşim çok yorgundu ben rica ettim bir kaç kare çekti. Siz bizi mecbur tutyorsunuz hiç hoş değil bu yaklaşım dedim. Biz çocuklarla sadece Koç Müzesi çekimleri için konuşnuştuk, gelinle damada küçük bir jest yaptık o kadar dedim.

Biz damadın ailesiyiz hanımefendi, bize değer verseydiniz başımıza tac ederdik sizi. madem gelinle damadı çekecektiniz yalnız, gelinin arkadaşlarını niye çektiniz? dedi.

Benim kontrolüm dışında olan bir olay bu, ben o çekime gitmedim, ki gitmeme gerek yoktu. Bizim kontrolümüz dışında olan bir durumdan nasıl beni sorumlu tutarsınız, ayrıca akşam yemeğinde çekilmiş sizin ve akrabalarınızın da fotoğrafları var , galiba indiremediniz. Benim eşim sizin özel şipşakçınız mı dedim.

Yaa demek hediyeydi öyle mi, ben kimlere ne hediyeler veriyorum, biyoenerji yapıp gönderiyorum kanserli hastalara, herkesi kendim gibi sanmışım. Sizi facebookumdan ve hayatımdan siliyorum dedi.

Ben de, nasıl dilerseniz öyle yapın dedim.


Şimdi kadın zır zır facebook aramayla beni arayıp duruyor.Açmıyorum. Eşime de mahcup olucam. Öff ne yapayım ben, çok canım sıkıldı.

Kuzenime bir şey diyemem. Kızcağız hamile ve sıkıntılı bir gebelik geçiriyor. Bu nasıl şeydir.

spor ayakkabıların tabanlarını dezenfekte etmek istiyorum.
ayakkabı yıkayan bir lostra / kuru temizleme vs bilen var mıdır?
vurgulamak istiyorum ki ilgilendiğim şey ayakkabının iç astar temizliği değil, dış temizliği ve tamamen dezenfekte olması.

bir şey bulamassam tabanı geçmeyecek kadar suya çamaşır suyu dökerek kendim yapacağım.

selamlar,

1.5 litrelik çaş marka bandrol kagidi olmayan sarabi 15 tlye aldik ama guvenemedik.adam hic bi sey olmaz goturun dedi.tekelden aldik ama yinede bi soralim dedik.zehirlenmeyiz dimi icelim mi

ve saçınıza maske yapıyor musunuz? (yapıyorsanız nasıl, ne sıklıkta?)

Ben sanırım çocukluktan beri Pantene kullanıyorum, şampuan değiştirmeye kalktığım her seferim pişmanlıkla sonuçlanmıştır ama özellikle son bikaç senede çok çeşitler çıktı sanırım, bu yüzden biraz özeniyorum yeni bir şeylere. Saçlarımın parlaklığına parlaklık kattı, yıpranmalarını en maksimum şekilde onardı diyebileceğiniz yeni şampuan önerileriniz var mıdır?

...kapar mıyız? Parazit aşısı yapılmış, diğer aşıları henüz yapılmadı. Dayanamayıp öpüyorum. Sonra da ya hasta masta olursam diye düşünmüyor değilim.

Evetse neden kullanmiyorlar.

Hayirsa kullananlar kullanmayanlara neden gotu boklu diyor.

Ben icinden cikamadim.

Yeni sevgiliniz olan birine ne zaman bu tür sorular sorarsınız ? 2.bulusamada bunu soran kadın hakkında ne düsünürsunuz ?

selamlar,

artık düzgün ve işini güzel yapan gündelikçi bulmak çok zor hale geldi. ya umarsızca evdeki eşyaları kırıp parçalıyorlar, ya fırsat bulduklarında yürütmeler vs oluyor. başka şeyler de duydum ama onlar ekstrem örnekler tabii.

sanırım son zamanlarda ev temizliği için de şirket tipi oluşumlar türemiş. birkaç kişi, kendi temizlik malzemeleriyle gelip, hızlıca temizliği yapıp gidiyorlarmış. bu konuda çok cahil olduğumu belli etmiş olsum sanırsam, şimdi öneri isteme kısmına geçeyim:

kendinizin de kullandığı, güzel çalışan, eli çabuk ve en önemlisi memnun kaldığınız böyle bir şirket var mıdır bana önerebileceğiniz?

başlıkta da belirttiğim üzere, yer İstanbul Anadolu yakası. semt de farkediyorsa Kozyatağı, Bostancı veya Kadıköy olabilir.

şimdiden teşekkürler, tertemiz günler!

Evde yerler parke kaplı. Yıllar oldu kullanalı ve araları biraz boşaldı ve cilaları silindi.

Bugün mantıklı olan cilalatmak değil, üzerini kaplatmak. Çünkü çok güzel kaplamalar çıkmış. İnanılmaz pürüzsüz, sağlam ve güzel.

İşte o kaplamalara ne denir?
İst. Anad. yakasında yaptırabileceğim yer, kişi?

Ortalama bir oda kaç paraya mal olur acaba?

sizce kimdir? ulan şu adamda da ne kafa var, bir tane de sektirmedi dediğiniz. canım sıkıldı anket yapayım dedim. hem şöyle eksik kalan filmler falan varsa diye...

''yerli olarak bok, yabancı olarak püsür'' şeklinde de cevap verebilirsiniz isterseniz.

Cinsiyet değişiminde hormon tedavisi uygulanıyor ya
Pcos da östrojen artıracak ilaç kullanılsa, dökülen saçlar çabuk çıkar mı?
Aldactone 100 mg kullanıyorum ama ne bileyim bana etkisi çok yavaş gibi geliyo sürekli takip ettiğim için olabilir.

Sadece merak ediyorum

Kendimi bildim bileli uyurken agzimdan salya akar. Bildigin yastigi baya baya islatir hatta gece kafami o islak yere koyunca uyanirim falan. Ve yine kendimi bildim bileli karnimda surekli bi' guruldama var.

Neyse biraz once tuvalete gittigimde diskinin icinden kurt ciktigini gordum. Amk cok korktum. Ne yapmam lazim? Su an doktora gitme imkanim yok. Tuvalete gitmeden gotumden disari cikar mi onlar? Arastirdim biraz andazol diye bi' ilac varmis. Doktora yarin gidebilecegim ama yarina kadar tuvalete gitmesem bile disari cikma ihtimalleri var mi? Gidip alayim mi ilaci yoksa doktora gitmeyi mi bekliyim?

Cok boktan bi' duyuru oldu ama simdiden tesekkurler.

sb

burayı okuyan bir kadın olarak hanginiz sigara içiyorsunuz/içmiyorsunuz merak ediyorum.

içenler: e
içmeyenler: h

yazabilir.

Şöyle bir duyurum vardı, okuyan hatırlar: www.eksiduyuru.com

sözlük'te de şöyle bir başlık açılmıştı: eksisozluk.com

ben ilk duyuruyu açtığım gün aynı zamanda şikayetvar tarzı yerlere de şikayette bulunmuştum, zaten firmayla ilgili şikayetler de vardı malum. ama bunlardan biri bugün onaylanmış, adam bana direkt belalar okumaya başladı.

Böyle insanların hala ağzında Allah kelimesiyle dolaşıp hak yemelerine, hukuk yemelerine katlanamıyorum! Kendileri öncesinde de yine durup dururken "Allah sizin belanızı versin" demişti.

Şimdi ben ne yapayım? Hiçbir şekilde cevap vermedim yine - en son yazdıklarından sonra.

Adamlar iyi çalışmış ilerkeyemedim 1 adım. Sansürün geldiği nokta. Umarım iran olmayız

kenarından köşesinden de geçse, biraz da bahsetse de olur. konu hakkında çok film izledim, izlemediklerimi bir göreyim dedim. aklınıza gelenler neler?

teşekkürler

Evet. Kafaya koydum abi yapıcam. Bira kitimi sipariş ettim geldi. Şişelerim ve kapaklar, diğer malzemeler her bir şey hazır. İnşallah alnımın akıyla çıkarım bu işten.

Evde bira yapmayı deneyen var mı merak ettim?

Uzun olacak, sabrı ve vakti olanlar okuyabilirse sevinirim, sinirden kendimi atacağım camdan!


Bildiğiniz üzere 2 aya yakındır bir süredir Hakkari'de tek bir kitabı dahi olmayan bir okula yardım gönderiyoruz. Canımızı dişimize katarak o okula hem kütüphane, hem anasınıfı açmaya çalıştık. Dedik ki şu karanlık günlerde çocukların dünyalarına ışık olalım. Sevgiyi ve kardeşliği aşılayalım.

Okulun tüm kırtasiye malzemelerini sizlerin ve çevremdeki arkadaşların yardımlarıyla tamamladık. Gelen her bir ürünün fotoğrafını ürünü alan arkadaşlarla paylaştım. Yanılmıyorsam yaklaşık 6 bin tl'den fazla bir sipariş vermiş bulunduk, hepsini şuradan görebilirsiniz: docs.google.com

Ve bu yardım kampanyasıyla ilgili şöyle bir başlık açıldı sözlük'te: eksisozluk.com

Sizlerden gelen bu desteklerle okula anasınıfı yapıldı, bugün okula öğrenciler gelmeye başlamış ama öğrenciler eğitimlerine bu hafta başlayabilecek VE BU HEPİNİZİN SAYESİNDE OLDU! Bu yardım olmasaydı bu sene o okulda anasınıfı eğitimi olmayacaktı, okulda kütüphane olmayacaktı. Okula bugün aldığımız halıfleks yerleştirilmiş, okul müdür yardımcısı beni arayarak "internetimiz gelmedi, gelse fotoğraf çekip paylaşacaktım ama dayanamadım, çok heyecanlıyım, halıfleks yerlere çok güzel oldu, herkes bayıldı" dedi.

Bakın, hiç kimseyi ve beni dahi tanımadığınız halde birilerinin kalbine dokundunuz, o sınıfı görünce okula gelmek isteyen onlarca çocuğu düşünün bir de.

Sizler beni tanımadan, etmeden gerek para toplanma konusunda yardımcı oldunuz, gerek ihtiyaç listesindeki ürünleri alarak direkt okula siz gönderdiniz.

ANCAK!

Bir sorunla karşılaştık ve bu beni mahvediyor. Gerçekten insanlığımdan ve insanlıktan nefret ettim. O kadar sinirliyim ki insan gerçekten boşuna cinnet geçirmiyor!

Yer: İzmir!

Anasınıfı için gerekli olan malzemeler neler diye araştırırken mümkün mertebede uygun fiyatlı ama yine de çocukların sevebileceği ürünler seçtik.

Bu ürünlerden birisi de şuydu: www.pirlantaoyuncak.com

Bir gönüllümüz bu üründen iki adet sipariş etti. Sipariş ettiğimiz tarih ise 19 Ağustos, bakın: tinypic.com

O dönem de maalesef şehit haberleri çok olmaya başlamıştı. Vermiş olduğumuz diğer siparişlerin okula ulaştırılması konusunda pürüzler yaşamaya başlamıştık ancak yardım kampanyası olduğu için firmalar ürünleri gönderme konusunda epey çaba sarf ettiler. 2 bin tl'ye yakın aldığımız halıfleksin o bölgeye o dönem gönderilmesi neredeyse maliyetiyle aynı tutara denk geldi.

Ben de sırf bu yüzden ürünü aldığımız Pırlanta Oyuncak isimli firmayı aramadım. Ne de olsa telefonda konuşmuştuk, parayı almıştı ve ürünleri hazırlayacaktı.

Olaylardan 1 hafta kadar sonra okul müdür yardımcısı bana gelen ürünlerin fotoğraflarını yollamaya başladı ancak bu ürünler arasında Pırlanta Oyuncak'tan gelen hiçbir ürün yoktu. Biraz daha bekleyelim dedik. İzmir'den çıkışı geç olmuştur, insanlık halidir, İzmir gibi bir yerde yanlış olmaz dedik.

10 gün geçti, okuldan bu firmaya ait bir fotoğraf hala gelmedi, ben de artık sormaya başladım okula, hani gözden mi kaçırdılar, yok mu şu iki mobilya diye. Cık, yok.

Artık firma sahibi Muhammet Bey'i aramaya karar verdim. Aradım. Telefonu açtı. Durumu izah ettim. Öğleden sonra beni arar mısınız, fabrikaya gidecem, bir bakayım dedi. Öğleden sonra aradım, "bizim elemanlar ürünleri bırakmamışlar, kusura bakmayın, ben cuma günü göndertiyorum" dedi. "tamam" dedim.

Cuma günü geçti, bir sonraki haftanın Cuması oldu, hala gelen bir fotoğraf yok okuldan. Önce okula tekrar soruyorum, "gelen bir ürün yok İzmir'den" diyorlar, acaba ürünler başka bir şehirden mi yollatıldı diye düşünerek başka şehirden gelen mobilyalar var mı diye soruyorum. "yok" deniliyor.

Firma sahibi Muhammet Bey'i tekrar arıyorum. Tekrar öğleden sonra aramamı istiyor, fabrikada olacakmış, öğleden sonra arıyorum, "ya mobilyalar şu an tam gözümün önünde, kusura bakmayın, gündem kötü ya, gönderememişler, kargo kabul etmemiş" diyor. "Anlıyorum ama diğer siparişlerimizin hepsi gecikmeli olsa da gitti ve hiçbir kargo firması "bu ürünü kabul etmiyoruz" demedi diyorum. Neticede İzmit'ten 92 metrekare halıfleks gitmiş, düşünün! "Tamam, özür dilerim, ben göndericem, bizzat kendim gideceğim hatta, sıkıntı yok" dedi. İnandım.

Aradan 10 gün geçiyor, yine önce okulla teyitleşiyoruz, sonra firmayı arıyorum, Muhammet Bey diyor ki, "Vallahi bizzat kendim götürdüm, kargoyu almadılar, artık hangi kargo firmasına soracağımı şaşırdım". Artık ciddi ciddi kıllanmaya başlıyorum. Diyorum ki, "Ptt kargoyu aradınız mı?". "aaa, iyi fikir, ben bir de onu arayayım, yarın size takip numarasını paylaşırım" diyor. Kendisine tekrar tekrar bu mobilyaların yardım kampanyası dahilinde imkanı olmayan bir okula gönderildiğini, bu mobilyaları da bir gönüllünün aldığını, kendisine de mahcup olduğumu iletiyorum. "tamam, sıkıntı yok, ptt kargo gönderir oraya" diyor.

Ertesi gün oluyor, kargo takip numarası bana iletilmiyor. Ben de kendisine whatsapp üzerinden yazıyorum, yaşadığım hayal kırıklığını, kendisine artık güvenmediğimi, yardım eden arkadaşa da yüzümün kara çıktığını dile getiriyorum. Hepsinin ekran görüntüleri var elimde. Ağzımdan bir tek hoş olmayan kelime dahi çıkmıyor. Ancak bana cevap dahi vermiyor, üstelik aramalarıma da cevap vermiyor artık.

Ben de durumu siparişi veren avukat gönüllümüze iletiyorum, telefon numarasını istiyor Muhammet Bey'in. Muhammet Bey arkadaşıma telefonu açıyor, diyor ki yarın takip numarasını yollayacağım.

Ertesi gün oluyor, arkadaşım takip numarası geldi mi diye soruyor bana. Bana gelen bir numara yok. Biraz daha bekleyelim diyoruz. Sonra bana 1,5 ay önce sipariş ettiğimiz ürünlerin fotoğraflarını yolluyor, "PTT hala gelmedi ürünleri almaya" diyor. Cevap yazmıyorum. Ertesi gün akşam üzerine doğru "Hala gelmedi mi PTT?" diyorum. Okunuyor mesajım ama cevap verilmiyor.

Bir yandan da insanlığa olan inancımı yitirmiş, kendimden ve tüm insanlardan tiksinmiş halde buluyorum. Adamı arasam telefonu yine açmayacak veya yine aynı şeyleri söyleyecek ve ben artık sinir krizi geçirecem diye korkarak aramıyorum, sormuyorum. Bugün google'da "pırlanta oyuncak" diye aratayım diyorum. Aratınca ilk çıkan sonuçlardan biri: pırlanta oyuncak şikayet.

Şikayetleri okuyorum tek tek, şok. İnsanlar cinnet geçirmiş neredeyse! Kimisi köyün birinde öğretmen, velilerden ufak ufak yardım toplamayı başarmış, sınıfının eksiğini almak istemiş. Kimisi 6 aydır oyalandığını söylemiş, kimisi kendisine beddualar atmış, insanlar gerçekten haklı olarak çıldırmış!

Üstelik bu kişinin whatsapp profil durumu: ALLAH'A EMANET.

Şaka gibi!

Ben de dayanamıyorum ve gösterdiğimiz tüm iyi niyet ve anlayış için hakkımızı helal etmediğimizi, o güzel isminin anlamını taşımadığını, diğer müşterilerin yorumlarını okuduğumuzu, bizlerin de şikayet yazacağını ve PTT gerçekten kargoları onca gün almadıysa onlar için de hakkımızı yasal yollardan arayacağımızı söylüyorum.

Ve diyorum ki siz de beni diğerleri gibi oyalacak mısınız? avukatıma söylüyorum, hemen sizi aratıyorum, her yere şikayette bulunuyorum ve sözlük'e de konuyu taşıyorum. Bu sefer bana kargo takip numarasını paylaşıyor, kargonun nerede olduğunu söylüyor ama tabii kargoyu PTT ile vermemiş.

Ve diyor ki; kargo ücretini alıcı ödeyecek!! E biz böyle anlaşmamıştık!!!! Şaka gibi diyorum! "Evet, ister şaka, ister başka bişey" diye cevap dönüyor. Ve bana diyor ki: "Allah'a inancın varsa İnternet'e yorum yazmayın".

Arkadaşlar, yemin ederim, eğer ki kendi keyfim için aldığım bir ürün olmuş olsaydı, bu kadar sinirlerim harap olmayacaktı ama biz bu ürünü gerçekten ihtiyacı olan bir okula göndermek için aldık!! Ne kadar uğraştığımızı en iyi siz biliyorsunuz! Şu an bu iki dolap olmadığı için alınan malzemeler yerleştirilemiyor. Daha da açığımız var hala biliyorsunuz.

Sizlerden ricam, lütfen bu yazımı sözlük'te paylaşabilir misiniz? Yazık günah insanlar çıldırmış, birileri daha mağdur olmasın, şikayetler şöyle:

www.alosikayet.com
www.sikayetvar.com
www.kararvermeden.com

Ben o kadar koşturma arasında gözden kaçırdım, haklısınız, öncesinde firmayı araştırmam gerekiyordu. Ancak ben böyle bir konuda hele ki İzmir gibi bir yerden bu tarz bir sorunla karşılaşabileceğimi sanmıyordum.

Sinirden saçlarımı yolmak üzereyim!!! Bir de ürün için kaç yüz liralık kargo ücreti ödeyeceğiz şimdi kim bilir!

Soru olarak açtım ki her türlü önerilere açığım.

ne dinliyorsunuz jazz olarak? herhangi bir alt türüne spesifik olabilir ya da karışık hitlerin olduğu olabilir.

kaç aylık bir değişim bu sizce ? işi bilenlere soruyorum , ne gibi bir program uyguluyordur bu eleman sizce, anatomisine bu elemana benziyen biri nasıl bu arkadaş gibi olabilir

Teknolojiden anlamıyorum. Çok tv de izlemiyorum ama malum ortamlardan indirdiğim filmleri şöyle ortalama kalitede göstercek bir şey önerin bağa. LED olacak. Ekranın çok büyük olmasına gerek yok.

Bütçe: 1500 tl. :(

dün gece yorgana geçmek zorunda kaldım pikeyle üşüdüm çünkü baya soğuktu hava bence.
sizde durum ne alemde? yorgan mı? battaniye mi? pike mi?

Bu markanın herhangi bi ürününü kullanmadım şu ana kadar.

Şimdi gözüme çamaşır makinesini kestirdim, alsam mı bilemedim.

Ne dersiniz?

www.teknosa.com

Hatun kişi yok benim de canım sıkılıyor dışarı da tek başıma çıkasım yok. Şöyle sanki yeni aldığım home theaterları test edermişcesine gümbür gümbür bi aksiyon filmi izleyesim var ama home tiyatırım yok bildiğin kulaklıkla falan izlicem. Şöyle yenilerden olursa sevinirim tanındık elemanlar olsun. Mad maxi falan izledim en son. Mi5, uncle fAlan izledim. Aklıma da dur yazayım izleyeyim diye film gelmiyor, size danışayım dedim. İzlediklerimi önerseniz bile tikler anında kapınızda olacak. Thx

Aramızda 40 ı geçen var mı ?

evet ne yapıp ne ettiysek oğlan şurup içmediği için boğazındaki öksürük ve burun tıkanıklığı orta kulağa yürümüş ve orta kulak iltihabı oluşmuş (kbb doktoru dedi bunu). doktor antibiyotik şurup (augmentin 400) ve bir tane de üst solunum yolları enfeksiyonu için şurup (peditus) yazdı. ama ulan yine içiremiyoruz. burada daha önce sormuştum (git: 982313). söylenenlerin hepsini yaptım. içmezsen geçen geceki gibi kulağın ağrır şeklinde neden sonuç ilişkisine vurdum olmadı. oyunla (kim daha hızlı içecek oyunu), drama ile (boş ilaç kaşığı ve boş enjektörle bak böyle yapıcaz, sen bana içir, mmh nefis, ben de sana içiriyim nefis di mi mmh) içirmeye çalıştım, hatta enjektörü doldurdum verdim eline hadi sen bana içir diye, bastı ağzıma ben içtim şurubu, şimdi sıra bende, ben de sana içireyim dedim. yok arkadaş içmiyor. meyve suyuna kattım, çikolatalı süte kattım, aystii aystii diye kıvranırken en sevdiği hazır içecek olan ice tea'ye kattım, damağına kurban olduğumun vedat milor kılıklı gurmesi ilaç kattığım ice tea'den bir yudum alıp öğk dedi bıraktı. lan nasıl anladın eşşek sıpası. bir bardak ice tea'deki ilacı anlayan bebeye artık ekmeğe emdirip vermedim. anlamaması mümkün değil.

yolu yok içmiyor. hap desen hiç yutmaz, şurubu da içmeyecek belli. gidip doktora iğne mi yazdırayım ne yapayım yahu? orta kulak iltihabı ilerlemeden nasıl geçer ilaç içmezse?

Evet bir proje var. İçine 3000 kişi sığacak Türkiye haritası çizilecek. Alan hazır, post-it ile bile sınırları belirlenebilir. Şehir ve bölge planlamacısı mı, mimar mı aramam gerek? Yoksa harita mühendisi mi?

Kim çizer bu haritayı bana?

SOn zamanlarda çevremde pirinci bırakan çok insana denk geldim. Hatta bir lokantada bile yoktu pirinçli ürünler.

Yetiştirilme tarzından kimi, kimi de şeker olayından dolayı.

Haftada en az 3-4 kez çıkan aile evinde bile yapılmıyor artık. Bulgura geçiş yapıldı.

her türlü sebzeyi yemeye çalışan birisi olarak benimse bırakmam o kadar kolay değil. Yıllardır yediğim bir şey sonuçta. Duygusal bağ var biraz.

Açıkçası da diğer baklagillerin, meyvelerin filan da pek farkı olduğunu ya da daha az zararı olabileceğini düşünmüyorum. Araştırmadım da derinlemesine.


Burda bırakanlar var mı?

kiracı olduğumuz ev aile apartmanı. ev sahibimizin kardeşleri falan oturuyor.

ben evden çıkarken kapıyı kilitlemiyorum.

evden en son ben çıkıyorum ve ilk ben giriyorum.

hiç kimseye yedek anahtar vermedik.

şu ana kadar bir kaç kez evden çıkarken kapıyı kilitlemediğim halde eve döndüğümde kapıyı kilitlenmiş buldum ama ben yanlış hatırlıyorumdur benim evime girip napıcaklar evin içinde bi değişiklik yok zaten diye geçiştirdim.

geçen gün yine aynı şey olunca, iki gündür net bir şekilde anahtarı çantaya atıyorum ve kapıyı çekip gidiyorum ve sabah kapıyı kilitlemediğim gerçeğini düşünerek evden çıkıyorum.

ve evet bugün yine kapı kilitliydi. anahtarı değiştirmeden önce bunu ispatlayıp giren kişinin ağzına sıçmak istiyorum.

nasıl ispatlasam. kamera bulmam zor iş. bulmaya çalışsam bile bir haftayı bulur. kapının benden önce açıldığını anlayabileceğim bir yöntem söylerseniz hemen yarın sabah deneyeceğim.

teli şarja koyup kamerayı açsam 10 saat çekim yapar mı ki?